Panik Atak
- Cansu Yılmaz
- 17 May 2022
- 1 dakikada okunur
Panik bozukluk, aniden ortaya çıkan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı yoğun dehşet ve sıkıntı içinde bırakan korku nöbetleridir. Hastalarımız bu nöbetlere genellikle “kriz” adını verirler.
Panik bozukluğun belirtileri nelerdir?
Göğüste sıkışma, ölüm korkusu, çarpıntı, kalbin hızlı çarpması
Nefes darlığı, boğulacakmış hissi, sersemlik baş dönmesi bayılacak gibi olma, kendine yabancılaşma gibi belirtilerdir. Bu belirtiler ortaya çıktığında kişi bu belirtilere daha da odaklanır. Odaklandıkça bu belirtilerin şiddeti daha da artar ve beraberinde bu belirtilerin ciddi hastalık belirtileri olduğu düşünülür. Kişi böyle düşündüğü için kaygısı ve korkusu giderek şiddetlenir. Tüm bunlar kişide korktuğu şeyin olduğuna, kalp krizi geçirdiğine, boğulduğuna gibi inançlarının daha da kuvvetlenmesine sebep olur.
Panik atak tek başına psikiyatrik bir tanı değildir. Örneğin travma sonrası stres bozukluğunda kişi travma hatırlatıcısıyla karşılaşırsa panik atak yaşar.
Panik bozukluk ise tekrarlayıcı beklenmedik panik atakları ile ataklar arasındaki zamanlarda başka panik ataklarının daha olacağına ilişkin sürekli bir kaygı duyma, atakların kalp krizi geçirip ölme, aklını yitirip çıldırma ya da felç geçirme gibi kötü sonuçlara yol açabileceği inancıyla hasta sürekli üzüntü duyar.
Bunların sonucunda hasta sürekli atağı bekler hale gelir ve atağın olası kötü sonuçlarına karşı bazı önlemler alır. Bunlardan bazıları; evden çıkamama ise gidememe, evden çıkmak zorunda olduğu durumlarda ise yanında ilaç ve sutaşıma gibi davranışlar geliştirebilir. Panik atak tedavisinde etkili olan 6 yaklaşım vardır; ilaç tedavisi, psikoterapi, nefes egzersizleri, bilgilenmek, alkol ve uyuşturucu maddelerden uzak durmak, fiziksel egzersizidir.